İslami Finans Açısından Blokzincir Teknolojisi (Doç.Dr.Murat Şimşek)

 

İslami Finans Açısından Blokzincir Teknolojisi

 

Doç. Dr. Murat Şimşek

NEÜ İlahiyat Fakültesi İslam Hukuku

 

Bilgi teknolojisinin bir sonucu olarak veri veya bilgi depolamak, almak, iletmek, çalışmak ve işlemek için bilgisayarların uygulanması dönemi başladı. Bunun neticesinde finansal alanı da ilgilendiren blokzincir, akıllı sözleşmeler, kripto paralar, bulut bilişim, mobil platformlar, nesnelerin interneti, yapay zekâ, makinelerin haberleşmesi, endüstri 4.0 ve otonom sistemler gibi birçok dijital ürün ve hizmet hayatımıza girdi. Bu gelişmelerden küresel piyasalar ve finansal sistemler hızlı bir şekilde etkilendi ve etkilenmeye devam etmektedir. Bu çerçevede İslam ekonomisi ve finansı alanında da bu tür gelişmeler alternatif imkânlar sunmaya başlamıştır. Finansal teknolojilerin (FinTech) İslam finansına bir ivme kazandırması beklenmektedir.

 

Bu teknolojinin hız kesmeden devam edeceği ve giderek yaygınlaşacağı öngörülmektedir. Artık devletlerin de gündeminde olan bir konu haline gelmiştir. Nitekim Cumhurbaşkanlığı 11. Kalkınma Planı (2019-2023) blokzincir merkezli uygulamalara yer vermiştir. İlgili maddeler şöyledir: Blokzincir tabanlı dijital merkez bankası parası uygulamaya konulacaktır (md. 249.5.). Blokzincir uygulamalarının yaygınlaştırılmasını teminen ulaştırma ve gümrük hizmetlerinde gerekli hukuki ve fiziki altyapı çalışmaları tamamlanacaktır (md. 508.3.) Kamu hizmetlerinin iyileştirilmesinde büyük veri, bulut bilişim, mobil platformlar, nesnelerin interneti, yapay zekâ, blokzincir gibi yeni teknolojilerden faydalanılabilmesi için süreç ve teknolojik altyapı iyileştirmeleri yapılacaktır (md. 809.2.).[1] Bu maddeler dijital merkez bankası kripto para biriminin çıkarılmasına dair bir hedef içermektedir. Böylece küresel piyasalardaki kripto-ekonomi yönündeki hızlı dijital değişim ve dönüşümde Türkiye'nin yer alması önemsenmiştir. Sadece para piyasalarında değil, blokzincir, yapay zekâ vb. teknolojik ve dijital uygulamalara yönelik teknik ve hukuki altyapının hazırlanması da hedeflenmiştir. Ayrıca ülkemizde TÜBİTAK - BİLGEM tarafından Blokzincir Araştırma Laboratuvarı kurulmuştur.[2]

 

Bitcoin, sadece dijital paralar ile ilgili bir uygulama iken, blokzincire bağlı ortaya çıkan "ethereum" ise ona nazaran çok daha geniş etki alanına sahiptir. Ethereum akıllı kontratları ve kontratta tanımlanan kurallara göre eylemler gerçekleştirmenin bir yolunu başlatmıştır. Neticede blokzincir, bir teknoloji, bitcoin sadece binlerce üründen biri haline gelmiştir. Blokzincir teknolojisi içerisinde tamamen farklı temelde çalışan yeni şifreli para birimleri de bulunmaktadır.

 

İslami finans açısından bugüne kadar ortaya konan çalışmaların da temel problemi Bitcoin merkezli olması ve bir bütün olarak blokzincir sisteminin Bitcoin üzerinden değerlendirilmesidir. Bu nedenle blokzincir teknolojisinin İslami finans alanına sunacağı fırsatları, güçlükleri ve birtakım tereddütleri tartışmak gereklidir. Ancak bunun için öncelikle blokzincir teknolojisini iyi tanımak gerekir. Zira blokzincir teknolojisinin mahiyeti ve özellikleri ortaya konmadan İslami finans açısından sağlıklı bir değerlendirme yapmak mümkün değildir.

 

Blokzincir, merkezi bir sunucunun veya güvenilir bir otoritenin kaldırılmasına imkân vererek, merkezi güvenin internet ortamında dağıtılmasını sağlamıştır. Fakat bu durumun aynı zamanda büyük riskler taşıdığı da inkâr edilemez. Mesela bu teknolojiye dayalı üretilen kripto paraların arkasında bir garantörün bulunmaması en büyük sorun olarak görülmektedir. Ancak blokzincir teknolojisi, sağladığı olanaklar ve çeşitlendirilebilir uygulamaları ile çok geniş bir yelpazeye sahiptir. Bu teknoloji, günümüzün önemli problemlerinden olan, tek merkeze dayalı güven sistemlerindeki merkezi güven yapısını dağıtarak, bu sistemlerin daha verimli çalışmasında oynayabileceği rol nedeniyle dikkat çekici hale gelmiştir. Blokzincir, veri transferi sağlayan mevcut internet ortamında, değerli varlıkların transferine de olanak sağlayarak tüm hayatımızı yeniden şekillendirecek yepyeni bir teknolojiyi adlandıran merkezi olmayan bir şifreleme kayıt defteridir.[3]

 

Bu alandaki gelişim serüveni devam etmektedir.

 

Birinci nesil: Ortaya çıktığı ilk nesil uygulama olarak Bitcoin örneğinde emeğin ispatı (proof of work) şeklinde maliyetli bir yapıydı. Dijital para evresi olarak da adlandırılan bu Blokzincir 1.0 nesli, para transferi ve dijital ödeme gibi işlemlerin yapıldığı, kripto paralarda madencilik, şifreleme ve blok yapısı gibi teknolojilerin kullanıldığı evreyi ifade eder.

 

İkinci nesil: Dijital ekonomi olarak da ifade edilen Blokzincir 2.0 nesli, çok çeşitli ekonomik ve finansal uygulamaları kapsamaktadır. Bu teknolojide krediler ve ipotekler gibi geleneksel bankacılık araçları, hisse senetleri, tahviller, vadeli işlemler, sözleşme, tapu belgesi, kimlik bilgisi, sağlık bilgisi gibi araçlar yer almaktadır. Bunlar mesela mezuniyet bilgileri ve diplomalarda sahteciliğin önüne geçmede önemli imkânlar verir. Bu tür, kurallara bağlı karmaşık işlemler için akıllı sözleşmeler (smart contracts) tabiri kullanılmaktadır. Bunlar her türlü kripto varlığın transferini sağlayan ikinci nesil sürümlerdir.

 

Üçüncü nesil: Şu anki üçüncü nesil ise dijital toplum olarak da adlandırılan Blokzincir 3.0 uygulamalarıdır. Öncekilere ilave olarak bilim, sanat, sağlık, eğitim, iletişim, yönetim ve denetim alanlarını kapsamaktadır. Blokzincirin gelişmiş versiyonu olan akıllı yönetim, akıllı ulaşım, akıllı yaşam, doğal kaynakların akıllı kullanımı ve akıllı ekonomi gibi birçok uygulamayı içeren akıllı kentler projesine dönüşmüştür. Bir açıdan yapay zekâ ve algoritma ile yakından ilişkisi vardır. Nesnelerin interneti (internet of things) projesi kapsamında makinelerin haberleşmesi (machine to machine) gibi yapay zekâ alanlarında, endüstri 4.0 ve otonom sistemlerde blokzincir teknolojisi önemli imkânlar sunmaktadır. Dijital kimlik, bankacılık, siber güvenlik ve elektronik tıbbi kayıt sistemlerinde de blokzincir teknolojilerinin kullanılması üçüncü nesil gelişmeler kapsamında değerlendirilebilir. Bu evre, herkesin kendine göre bir güvenlik mekanizması getirdiği, bir ağdaki kullanıcıların ileriye doğru giden yolda fikir ayrılıklarından dolayı meydana çıkan çatallamalar (folk), algorand gibi networkler dönemidir.[4]

 

Blokzincir teknolojisinin İslami finans sektörüne sunması beklenen imkanların başında yukarıda kısmen bahsi geçen kripto para birimlerinin üretilmesi ve akıllı sözleşme teknolojisi gelmektedir. Bunun yanı sıra finansman sağlama (kredilendirme), tekâfül (sigorta), emanet hesapları, miras paylaşımı, fikri mülkiyetin korunması, seçimlerde oy kullanma, mülkiyet devri, akitlerin belgelenmesi, tedarik zinciri ve nesnelerin interneti gibi konularda da fayda ve kolaylık sağlaması beklenmektedir.[5]

 

Blokzincir teknolojisinin gelişimi sonucu ortaya çıkan akıllı sözleşmeler bu zincirin gelişimine ve yaygınlaşmasına da katkıda bulunarak, ikinci nesil Blokzincir 2.0 teknolojisinin oluşmasını sağlamıştır. Akıllı sözleşmeler, güvenilir bir ortamda merkezi denetim olmadan bir dizi olayın yürütülmesi için uzlaşma protokollerini kullanan blokzincir sistemleri üzerinde çalışan bir programın parçalarıdır. Akıllı sözleşmeler, oluşturulduktan sonra izlenmeye gerek duymadan otomatik olarak çalışan, olay odaklı programlardır. Günümüzde akıllı sözleşmelerin geliştirilmesine imkân veren en önemli blokzincir uygulaması Ethereum'dur. Endüstri 4.0 kapsamındaki gelişmeler çerçevesinde Blokzincir tabanlı akıllı ev, akıllı şehir ve akıllı taşımacılık gibi konularda çalışmalar yapılmaktadır.[6]

 

Özetle ifade edilecek olursa akıllı sözleşmelerin başlıca özellikleri şunlardır: İşlemler oldukça hızlı yapılır. En karışık sözleşmeler dahi kolay hale getirilir. İşlemin ancak şartları gerçekleşince tamamlanacağını garanti eder. Yüksek güvenilirlikte ve düşük maliyetli işlem olanağı sağlar. Bu olumlu özelliklerin yanı sıra birtakım riskleri ve olumsuz sayılabilecek özellikleri de söz konusudur. Bunların ilki henüz resmi makamlarca tanınmadığından akıllı sözleşmelerden doğan anlaşmazlıklar yargıya taşınamaz. Yine geri dönüş imkânı bulunmadığından sözleşmeden cayma (ikâle) imkânı yoktur. Düşük bir ihtimal olsa da bir akıllı sözleşmede program kodları hatalı girilebilir. Bu durumda sözleşmeden doğan haklar ve borçlar karışabilir ve böylece tarafların büyük zararlara uğraması söz konusu olabilir. Çünkü akıllı sözleşmeler otomatik olarak gerçekleştikten sonra geri dönme veya düzenleme yapma imkânı yoktur. Tarafların gerçek kimliği gizli olduğundan herhangi bir hatanın düzeltilmesi için tarafların birbirini bulamaz. Devletler açısından bakıldığında harç ve vergi gibi gelir kayıplarına yol açmaktadır.[7]

 

Hukuki açıdan bakıldığında esasen, akıllı sözleşme tabiri, adının uyandırdığı izlenimin aksine, yeni bir sözleşme türü olmayıp; sözleşmeden doğan borçların ifası bakımından önemli çözümleri ifade etmektedir.[8] Günümüz Türk Borçlar hukuku açısından meseleye bakıldığında blokzincir teknolojisi aracılığıyla yapılan işlemler, ilgili hukukun birçok konusunda tartışılması gereken yönler içermektedir. Örneğin sözleşmenin kurulması açısından bakıldığında akıllı sözleşmelerde irade beyanı, ağ katılımcısı olan kişinin kendisine tahsis edilen özel anahtarıyla işlemi onaylaması anında gerçekleşmiş sayılabilir. Beyanın varması, sözleşmenin kurulması ve hüküm doğurması açısından bakıldığında ise ilgili sözleşme protokolü özel anahtarla onaylandığı ve ağ katılımcılarıyla paylaşıldığı an itibariyle artık sözleşmenin bütün ağ katılımcıları tarafından ulaşılabilir hale geldiğini de kabul etmek gerekecektir. Dolayısıyla umuma açık bir icap söz konusudur. Bu duruma göre kişinin özel anahtarıyla işlemi onaylaması anında karşı tarafa ulaşmış olduğu kabul edilir. Yine de kabulün gönderilmesi, yani karşı tarafın işlemi özel anahtarıyla onaylaması, sözleşmenin hüküm doğurması açısından yeterli olmayacak, söz konusu işlemin geçerli bir blok içinde ağ katılımcılarının çoğunluğu tarafından tasdik edilmesi ya da yetkili kişiler tarafından onaylanması şartı aranacaktır. Sözleşmenin henüz kurulup kurulmadığı hala kesinleşmemiştir. Zira bunun için söz konusu işlemin bütün ağ katılımcıları tarafından tasdik edilmesi, yani yeni bir blok oluşturulması gerekmektedir. Bu sebeple sözleşmenin kurulma zamanı olarak çoğunluk ya da yetkililer tarafından yeni blok oluşturulması anı esas alınacaktır. Türk Borçlar Kanunu çerçevesinde irade sakatlıkları sebebiyle sözleşmenin geriye etkili olarak geçersiz kılınmasının blokzincir açısından mümkün olmaması, sözleşmenin dili, şekli, ifası ve ifa engelleri konularında hukuki anlamda birçok sakıncalar ve kanun boşlukları taşıdığı görülmektedir. Blockchain teknolojisi ve bununla bağlantılı olarak akıllı sözleşmelerin, veri koruma hukuku alanındaki düzenlemelerle uyumluluk sorunları taşıdığı da iddia edilmektedir.[9]

 

Bu noktada modern hukuk zaviyesinden anılan tereddütlerin tamamının İslam hukuku açısından da söz konusu olduğunu ifade etmek gerekir. Bunlara ek olarak bazı araştırmacıların dikkat çektiği diğer hususlar ise şunlardır: Tarafları temsil etme konusunda elektronik cihazların fıkhi açıdan uygunluğu tartışma konusudur. Akitlerde temsil hukuku açısından bu cihazların rolü ve niteliği açık değildir. Hatta burada bir temsil durumunun olup olmadığı da bilinmemektedir. Buna bağlı olarak akdi yapan tarafların akdî ehliyete sahip olmaları şart mıdır? Şayet şart ise bunun tespitinin nasıl yapılacağı hususu kapalı kalmaktadır. Bundan dolayı tam anlamıyla fıkhi bir değerlendirme yapma imkânı bulunmamaktadır[10]

 

Yukarıdaki hususlara ek olarak İslam hukuku akit teorisine göre taraflara tanınan şart, icap, kabul, meclis ve ayıp muhayyerliklerinin de tartışmalı hale geleceği söylenebilir. Hatta blokzincir teknolojisinin yapılan işlemi geri almaya imkân tanımıyor olması esasından hareketle akıllı sözleşmelerde muhayyerliklere yer vermek pek de mümkün gözükmemektedir. Bu durum, fıkhî açıdan iradenin hatalı olması ya da irade dışı tasarruflarda taraflara akdin iptali ve/veya yeniden düzenleme hakkı tanınması prensibi açısından önemli bir eksiklik olarak değerlendirilebilir. Blokzincirin dağıtık bir veri kayıt sistemi olmasından doğan değiştirilmezlik ilkesi,[11] İslam hukukunda "beklenmeyen hal (cas furtuit)" teorisiyle de çelişmektedir. Nitekim İslam hukukunda özellikle iki tarafa borç doğuran (ivazlı) akitlerde önceden meydana gelmesi kestirilemeyen ve beklenmeyen olayların meydana gelmesi halinde sözleşmenin sonuçlarında ciddi değişikler ön görülmektedir.[12] Ancak mevcut haliyle akıllı sözleşmelerde bu imkansızdır. Çünkü sözleşmenin hükümlerinde sonradan değişiklik yapmak ağdaki katılımcıların yarısından fazlasının böyle bir değişiklik yapmasına ve ağdaki herkesin onayına bağlı olduğundan bu oldukça güçtür. Bununla birlikte akıllı sözleşmelerin ileride bu prensipleri de içerecek şekilde programlanabileceği bilgisine sahip değiliz. Şayet teknik açıdan sözleşmenin farklı aşamalarına ait kayıtların ayrı ayrı zincirlerde tutulması olanağı oluşursa bu problemler giderilebilir.

 

Blokzincir teknolojisine dayalı akıllı sözleşmelerin uygulamaya konması halinde faydalı olacağı düşünülen başlıca alanlar şunlardır: Tedarik zinciri, nesnelerin interneti, sağlık, sigorta, finans, gayrimenkul ve telif hakkı alanındaki uygulamalar. Tabi ki başka uygulamaların da bu teknolojiye entegre edilerek hayata geçirilmesi mümkündür. İslami finans açısından bakıldığında ise İslam hukuku akit nazariyesi doğrultusunda çeşitli alanlarda uygulanacak akıllı sözleşmeler tasarlanabilir. Örneğin günümüzde yaygın olarak uygulanan finans ürünlerinden murabaha, müşareke, müdârebe ve çeşitli kira sertifikası sözleşmeleri İslami finans prensiplerine uygun hale getirilebilir. Böylece günümüzde en temel problem olarak teori ile uygulama arasındaki uyumsuzluk iddialarının önüne geçilmiş olur.

 

Blokzinzir teknolojisi, kısa geçmişine rağmen genişlemesini hızla sürdüren İslami finans sektörünü ileri boyutlara taşıyacak fırsatlar sunabilir. Şu an için blokzincir teknolojisine dayalı İslami finansal araçların küresel finans sistemine bir alternatif olduğunu söylemek için henüz çok erken olabilir. Ancak bunun uzun vadede imkân dâhilinde olduğunu belirtmek gerekir. Her ikisinin de ortaya çıkışını tetikleyen faktör kendilerinden önceki sisteme alternatif arayışlarıdır. Blokzincirin en büyük iddiası merkezi yapıları ve aracı kurumları ortadan kaldıran alternatif bir sistem oluşturmaktır. İslami finans ise sürekli krizlere yol açan konvansiyonel finans sistemine alternatif bir alan olarak ortaya çıkmıştır. Dolayısıyla blokzincir teknolojisinin imkânları doğru bir şekilde değerlendirilirse İslami finans alternatif olma yolunda gelişimine hızla devam edebilir.

 

Kaynak: https://www.erbakan.edu.tr/storage/images/web/news/05-06-2020-Yayinevi/I%CC%87slami%20Finans%20ve%20Finansal%20Teknolojileri.pdf


[1] T.C Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı, "On Birinci Kalkınma Planı",  http://www.sbb.gov.tr/wp-content/uploads/2019/07/OnbirinciKalkinmaPlani.pdf (Erişim: 01 Nisan 2020).

[2] TUBİTAK-BİLGEM, "Blokzincir Teknolojileri", https://blokzincir.bilgem.tubitak.gov.tr/blok-zincir.html (Erişim: 03 Nisan 2020).

[3] Usta - Doğantekin, Blockchain 101 v2, s. 30; TUBİTAK-BİLGEM, "Blokzincir Teknolojileri", https://blokzincir.bilgem.tubitak.gov.tr/blok-zincir.html (Erişim: 03 Nisan 2020).

[4] Tanrıverdi - Uysal - Üstündağ, "Blokzinciri Teknolojisi Nedir ? Ne Değildir ?: Alanyazın İncelemesi",  s. 205.

[5] Münîr Mahir, eş-Şâtır, "Tekniyet silsileti's-sika (el-Kütel) ve te'sîrâtühâ ‘alâ kitâ‘i't-temvîli'l-İslâmî", https://www.researchgate.net/profile/Muneer_Alshater (Erişim: 30 Mart 2020), s. 12-13.

[6] Tanrıverdi - Uysal - Üstündağ, "Blokzinciri Teknolojisi Nedir ? Ne Değildir ?: Alanyazın İncelemesi", s. 210-211.

[7] Münîr Mahir eş-Şâtır, "Tekniyet silsileti's-sika (el-Kütel) ve te'sîrâtühâ ‘alâ kitâ‘i't-temvîli'l-İslâmî", https://www.researchgate.net/profile/Muneer_Alshater (Erişim: 30 Mart 2020), s. 12; Zâhire b. âmir - Âlâ' Tahsîn, "İstikşâf taknitetü'l-blokşeyn ve tatbîkâtüha fi'l-miyeti'l-İslâmiyye" https://yu.academia.edu/ZaheraBaniamer (Erişim: 27.03.2020), s. 10.

[8] Argun KARAMANLIOĞLU, "Concept of Smart Contracts - A Legal Perspective", Kocaeli Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, KOSBED, 2018, 35: 29 - 42. https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/645756.

[9] Cekin M S, "Borçlar Hukuku ile Veri Koruma Hukuku Açısından Blockchain Teknolojisi ve Akıllı Sözleşmeler: Hukuk Düzenimizde Bir Paradigma Değişimine Gerek Var Mı?" (2019) 77(1) İstanbul Hukuk Mecmuası 315 https://doi.org/10.26650/mecmua.2019.77.1.0012, s. 325-339.

[10] Zâhire b. âmir - Âlâ' Tahsîn, "İstikşâf taknitetü'l-blokşeyn ve tatbîkâtüha fi'l-miyeti'l-İslâmiyye" https://yu.academia.edu/ZaheraBaniamer (Erişim: 27.03.2020), s. 16.

[11] Usta - Doğantekin, Blockchain 101 v2, s. 24.

[12] Köse, İslam Hukukuna Giriş, s. 261.